“Din kurucusu”, J. Wach’ın, dini otorite tipolojisinin önemli kavramlarından biridir. Weber, dinî otoritenin karizma sayesinde kullanıldığını belirtir. Wach, Weber’in dinî otorite tipleri konusundaki ilk sistematik incelemesinden ilham almıştır. O, dinî otoriteyi kullananları çeşitli niteliklerine göre sınıflandırmıştır. ‘Din Kurucusu’ kavramı, karizmatik şahsiyetin temel niteliğini veya faaliyetini değil, onun yaptıkları ve söylemlerinin, tarihi ve sosyal süreçte yaptığı etkiyi ifade eder. Evrensel dinlerin önemli bir özelliği, bir kurucusunun olmasıdır, uzak doğu dinlerinde üstad, İslam’da Peygamber veya Hıristiyanlıkta Hz. İsa gibi. Bu kurucuların her biri emsalsiz bir tecrübeyi temsil etmiş ve insanların inanç ve ümitlerinin timsali haline gelmişlerdir. Kurucunun mesajı, kişisel karizmasının meydana getirdiği etkinin dışında, sosyolojik olarak bir “kristalleşme” merkezi yaratmıştır. Kurucular, dengeli ve aşırılıktan uzak davranışlarıyla temayüz ederler. Bütün din kurucuları, milli din bağına muhalefet ederek dini/milli topluluğu yeni ve evrensel mesajlarıyla sarsmışlardır. O ana kadar millî dinî toplulukta geçerli olan mükellefiyetleri kaldırarak yeni ve yüksek değerleri vurgulamışlardır. Büyük kurucular, kendi toplumunda belli bir sosyal sınıfa mensuptu. Fakat onların mensup olduğu sosyal sınıfın özelliklerinin o dinin mesajı üzerinde büyük bir etkisi olmamıştır. Kurucuların doğduğu milli dinî toplulukların karakteristik özelliği “kutsal adetler”dir. Kurucular, yeni dinin protestosunu özellikle bu ‘kutsal adetler’e yöneltmiştir.
Makaleye erişmek için;
http://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/381461 tıklayınız.