Din Sosyolojisi

Toplumsallaşma

PAYLAŞ

Toplumsallaşma 

    Sözlük Anlamı ve Tanımı

Toplumsallaşma; Türkçede ‘sosyalleşme’ veya ‘sosyalizasyon’ olarak da karşılanmaktadır. Sözlükte bireyin çevresiyle olan etkileşim süreci manasında geçmektedir. Sosyolojik bir kavram olarak toplumsallaşma; kişinin içerisinde bulunduğu topluluğun kurallarını, değerlerini, tutumlarını, dilini ve diğer kültürel öğelerini toplumun diğer bireyleriyle ilişkide bulunarak kendine mal etmesi sürecidir. Toplumsallaşma, genel manada bu şekilde tanımlanabilir. Ancak farklı yaklaşımlar olduğuna göre tek bir tanımla sınırlandırmak doğru bulunmamaktadır.

    Toplumsallaşma Teorileri

Toplumsallaşma kavramı 19. Yüzyılın sonlarında ortaya çıkmıştır. İlk çalışmalarda toplumsallaşmaya dolaylı yoldan vurgu yapılmıştır. İlk dönemde her sosyolog farklı yönden ele almıştır. Bu sosyologlar farklı toplumsallaşma teorilerinin temellerini atmışlardır.

Toplumsallaşma kavramını sosyolojik bir tanım olarak kullanan ilk yazar Georg Simmel’dır. Simmel; ‘’Sosyoloji Problemi’’ adlı çalışmasında toplumsallaşma kavramını, grupların ve bireylerin grup birliğinin sürekliliğini sağladıkları ilişkilerin oluşum süreci olarak tanımlamıştır. Simmel’a göre bireyler arası ilişkiler olduğu sürece toplumsallaşma gerçekleşebilir ve toplum varlığını sürdürebilir. Toplumsallaşmayı tanımlayan ikinci sosyolog ise Henry Giddings’tir. Giddings, ‘’Toplumsallaşma Teorisi’’ adlı eserinde toplumsallaşmayı, birbiriyle etkileşim içindeki fertlerin sosyal karakterindeki gelişimi olarak tanımlamıştır. Giddings’e göre toplumsallaşma, daha bireysel ve psikolojik yönü ağır basan bir süreçtir. Toplumsallaşma, görüldüğü gibi ilk tanımlayan sosyologlarca iki farklı yaklaşımla ele alınmıştır.

Günümüz çalışmalarında da iki temel yaklaşım vardır. Birinci yaklaşıma göre toplumsallaşma, sosyal rollerin öğrenilme sürecidir. Bu yaklaşımda bireyin statüsü önem arz eder. Statü toplumun fertlerine ayrı ayrı roller uygun görür. İşte toplumsallaşma statülere göre rollerin öğrenilme sürecidir. Günümüz çalışmalarındaki ikinci yaklaşım özbenlik oluşumudur. Bu yaklaşıma göre toplumsallaşma, karşılıklı ilişkilerle kimliğin oluşumu ve gelişimidir. Bu yaklaşım sembolik etkileşimcilik teorisiyle bağlantılıdır.

    Toplumsallaşma Faktörleri ve Grupları

Toplumsallaşma toplum içinde gerçekleşir ve kendiliğinden süregelen bir gelişim değildir. Her toplumda bunu etkileyen ve sağlayan faktörler bulunmaktadır. Toplumsallaşma sürecindeki bu temel faktörler; aile, eğitim, toplumsal çevre, kitle iletişim araçlarıdır. Toplumsallaşma sürecinde etkili olan gruplar ise birincil ve ikincil olarak sınıflanabilirler. Bireyin toplumsallaşma sürecindeki birincil gruplar; aile, ev halkı, akran grubu ve arkadaşların bulunduğu sürekli bir ilişki barındıran dar bir kümedir. İkincil gruplar ise; statü, milliyet, bölge, ilgi, iş, kamu vd. grupların olduğu daha az kişisel ilişkilerin olduğu gruplardır.

Kaynakça

COŞTU, Y. (2009). Toplumsallaşma kavramı üzerine sosyolojik bir değerlendirme. Din bilimleri akademik araştırma dergisi 9(3). Ss. 117-140.

ÇAPCIOĞLU, İ.;  AKYÜZ, N. (2016). Din sosyolojisi el kitabı. Ankara:  Grafiker Yayınları.

İbrahim Halil Şimşek

AYBÜ/Din Soyolojisi YL öğrencisi.