EMİLE DURKHEİM VE TOPLUMSAL DAYANIŞMA
- Durkheim ’a göre sosyolojinin amacı: Toplumu koruyacak koşulları belirlemektir. Toplum Durkheim ’a göre özünde korunması ve doğal yollardan gelişmesi gereken ahlaki bir gerçekliktir.
- Sosyolojinin geçmişte ve günümüzde uğraş alanı olduğu şey toplumsal düzen Durkheım’ın söylemiyle Toplumsal Dayanışma problemidir. Durkheım’ın böyle bir problemle uğraşma nedeni, yaşadığı dönemde meydana gelen siyasal karışıklıklar ve kentsel ayaklanmaların yaşanması olabilir.
- Durkheim’ın çalışmaları genellikle, toplumsal düzenin nasıl kurulduğu ve varlığını nasıl sürdürdüğü, özellikle yoğun ve hızlı bir değişme döneminin ardından nasıl yeniden kurulduğu, kırsal toplulukların kitlesel sanayi-kent toplumlarına doğru nasıl evrimleştiğinin analizi yapma yönündeydi.
- Durkhem’ın ilk temel eseri Toplumda İş Bölümü’nü toplumsal dayanışma konusuna ayırdı:
Durkheım geleneksel toplumların basit sosyal yapılarını modern toplumların karmaşık iş bölümüyle karşılaştırmak ve analiz etmek için iki toplumsal düzen biçimine ayırdı. Bunlar;
-Mekanik Dayanışma
-Organik Dayanışma
- Geleneksel toplumlarda ilişkiler özellikle yüzyüze veya mekaniktir. İş bölümü çok basittir. İnsanların çoğunluğu genellikle aynı işi yapar. İnsanlar genellikle ya avcıdır veya çiftçidir.
- Mekanik Dayanışmalı toplumlarda, ortak hayat tarzı, herkes tarafından bilinen ve uygulanan ortak adetler vardır.
- Durkheim’ın ‘consdence collective’ olarak adlandırdığı temel ortak bir konsensüs vardır: bu terim genellikle ‘ortak bilinç’ veya kollektif bilinç’ olarak çevrilir ve toplumsal dayanışmanın üzerine kurulduğu ve bireylerin davranışlarını düzenleyen ve kontrol eden ortak bir ahlâk veya değerler topluluğunu çağrıştırır, Mekanik toplumlarda kollektif bilinç tamamen hâkim konumdadır. Bireyselliğe çok az yer verilir. Toplumsal farklılıklar çok azdır. Özel mülkiyet kavramı neredeyse hiç yoktur.
- Mekanik toplumlarda, bireylerde meydana gelen bireysel sapmalara şiddetle karşı çıkılır.
Toplumlar gelişip modernleşirken, sanayi ekonomileri ve iş bölümleri gelişir ve insanlar kırdan kente göç etmeye başlarlar ve mekanik dayanışma topluma dar gelmeye başlar. Farklı meslekler, hayat tarzları ortaya çıkar ve benzerlikler farklılaşmaya, homojenlik heterojenleşmeye başlar.
Kollektiflik yerini bireyselliğe bırakır. Ortak mülkiyet yerine özel mülkiyet alır. Toplumcu sorumluluk yerine bireysel haklar ,ortaklaşalık yerine sınıf ve statü farklılıkları geçmeye başlar.Güç ve otorite aile ve kiliseden hukuk ve devlete geçer.
Durkheim için organik dayanışmanın özünü kompleks iş bölümü oluşturur. Durkheım’a göre, modern ekonomik toplumların temelini, karşılıklı ekonomik bağlılığın yanı sıra ,kaşılıklı çıkar, hayata kalabilmek ve başarı sağlayabilmek için karşılıklılık ve iş birliği oluşturur.
Durkheım’a göre: mekanik toplumlarda birey ve kollektif bilinç gerçekte aynı şeyi anlatırken, organik toplumlarda ikisi birbirinden farklı şeylerdir ve çoğu kez çatışma içindedir. İki temel toplumsal düzen tipi ve buna bağlı olarak iki temel ahlak belirleyen Durkheim, mekanik dayanışmadan organik dayanışmaya geçişi bilimsel olarak gözlemleyip ölçmeye çalışmış ve bunu yaparken de araç olarak hukuku kullanmıştır.
Ahlaki olgular kolayca gözlemlenemezken, hukuk kuralları ahlaki değerlerin biçimsel bir ifadesi oldukları için ölçülebilirler. Her yasa yaptırım içerir ve Durkheim iki zıt yaptırım biçimi belirler:
- Özgürlüğünü veya hayatını kaybetmek gibi ceza ve acı içeren cezalandırıcı yaptırımlar: Durkheim’a göre cezanlandırıcı yaptırımlara dayalı hukuk kuralları geleneksel toplumlara hakim olan temel güçlü kollektif bilinç tipini yansıtır.
- Yurttaşlık hukuku ve genel hukukta olduğu gibi, cezadan ziyade uyumu içeren, meseleleri ihlal edilmeden önceki haline getirmeyi amaçlayan yaptırımlardır. Bu hukuk daha modern toplumların organik dayanışmanın ve onların sözleşmeye dayalı ihtiyaçlarının yansımasıdır.
KAVRAMSAL GELİŞİM
- Toplumsal dayanışma kavramı Durkheım’dan sonrada işlevselci yazıların ana temasını oluşturur. Durkheim’ın toplumsal değişmenin nedenleri, etkileri ve kaynakların bilimsel analiz etme ve gözlemleme girişimi, anomi, intihar ve din üzerine birçok araştırmaya ilham kaynağı olmuştur.
- Durkheım’ın İntihar çalışması, toplumsal dayanışma ve anomi analizinin somut örneğidir.Ona göre intihar oranları toplumsal dayanışmayla ters orantılıdır.T oplumsal dayanışma düzeyi düştükçe intihar oranları yükselir.
- Sağlıklı toplum dayanışmanın yüksek olduğu ve hastalıklı toplum da anominin kargaşaya yol açtığı ve toplumsal düzenin işleyişinin bozulduğu toplumdur. Ona göre, devlet görevlilerinin rolü doktorunkine benzer. İyi bir hijyen ortamı sağlayarak hastalığın ortaya çıkmasını engellemek veya hastalık ortaya çıktığında onu tedavi etmeye çalışmak.
- Durkheım: yapıya ve toplumsal düzenin işleyişine değil, toplumun temel ahlaki düzenine ,bireysel davranışı belirleyen kurallar sistemine odaklanır.
Durkheım’ın toplumsal dayanışma kavramı ve bu kavramın sosyolojik teori ve araştırmada kullanma biçimi eleştirilmiştir. Yapılan eleştiriler şunlardır:
- Durkheım bütün toplumların aynı evrimci yolu izleyeceklerine inancı vardır. Bu inanç toplumsal ve tarihsel olarak geçersizdir.
- Toplumsal dayanışma kavramı toplumsal düzeni analiz etmek için temel bir çerçeve sağlasa bile, toplumsal değişme ve çatışmayı açıklayacak derinlikte değildir.
- Durkheım ayrıca organik dayanışmayla karşıtlık içindeki mekanik dayanışmayı ölçecek bir temel ararken, cezalandırıcı ve iade edici hukuk arasındaki aykırılıkları abartığı için de eleştirilmiştir. Onu eleştirenler: çoğu modern devletin kendi otoritesini güçlendirmek ve bireysel hakları baskı altına almak için büyük ölçüde cezalandıcı hukuk kurallarına başvurmalarını örnek göstermişlerdir.
Bütün yapılan eleştirilere rağmen Durkheım, sosyolojiyi saygın ve saygıdeğer bir disiplin haline getirmiştir.19.yy’da sosyolojinin doğuşuna yardımcı olan üçlüden birisi olmuştur.
Kavram Martin Slattery’in, (2007, Sosyolojide Temel Fikirler, Çev. Ümit Tatlıcan, Sentez Yay: Bursa) kitabından özetlenmiştir.
Hazırlayan: Sema Çınar