Çev. Dr. Mustafa Derviş Dereli Dr. Abdullah Ömer Yavuz
Geç modern dünyada korku, otoriterleşmenin ve şiddet içeren dini-politik hareketlerin yükselmesinde en büyük faktördür. Bu makale Anthony Giddens ve Charles Taylor’ın seküler çağda benlik kavramsallaştırmalarından yararlanmakta ve bunları Batılı küresel yayılma bağlamında 19. yüzyılın sonunda Doğu’da ortaya çıkan iki modernist dini eğilime uyarlamaktadır. Akılcılığın ve özgür sorgulamaya teşvikin araçlarını benimseme yoluyla İslam’ı moderniteye uyarlama zorluğuyla ilgili çaba sarf ederek, İslami Modernleşme artan bir şekilde mücadeleye dâhil olmuştur. Benzer perspektifler içeren ve İslami bir bağlam dışında gelişen Bahai inancı, İslam’ın reform yoluyla yenilenmesinden daha ziyade teofanik (Tanrı’nın insana görünmesi) bir dönüşümü önerir. İlerlemeye dönük tetikleyici bir etkinin Ortadoğu’ya telkin edilmesi döneminden sonra Bahai inancı, Müslüman ihyacı eğilimlerle benzer şekilde modern dünyanın apokaliptik anlamda suçlanmasını pelesenk ederek kendini modernizme yeniden uyarlamıştır. Bu çalışma geç modernitede ilerlemeci bir dini yaklaşımın sürdürülmesine yönelik bazı tavsiyelerle son bulacaktır.
Makalenin tam metnine https://dergipark.org.tr/tr/pub/daad/issue/40185/478343 linkinden ulaşabilirsiniz.